17 Haziran 2012 Pazar

Happiness is a warm blanket.


Kahverengi bir ortam olur.  Uzun, sıfatı gibi. Herkes gözlüklerini takmış gözlerini yummuş ayakta durur. Saçlar havalanmış yukarı yukarı uçar. Ayaklar bulanıklaşmış aşağı aşağı çekilir. Küçük küçük insanlar koca koca gözlerle sana bakar. Sen de kalkar ilerlemeye çalışırsın. Ayakların yok yalnız onu farkedemedin sanırım. Bi dakka lan sen uçabiliyorsun. Resmen uçabiliyorsun. Ha küçük insanların üstüne basıyorsun. Onlar da böyle küçük elleriyle hopidi hopidi ilerletiyorlar seni. Peki nereye gidiyorsun? Görmeden duymadan bilmeden… 
Görünmeyene duyulmayana bilinmeyene gidiyorsun.
Kuru kafalardan kuru beğen.

2 yorum:

Lis dedi ki...

bazen nasıl kafalar yaşıyorsun anlamıyorum ama bu çok güzel bir yazı olmuş. kitapta görsem favori kitabım olurdu.

Unknown dedi ki...

=) Ay sevindim. Hihi.

 

Blog Template by YummyLolly.com