23 Aralık 2012 Pazar
Bağırıyorum duymuyorsun.
Yani o kadar çok sinirliyim ki şuanda ve o kadar yalnızım ki Sushi'yle konuşmaktan sıkıldım da buraya klavyenin tuşlarını dövercesine yazıyorum şimdi. Ama çok sinirliyim zaten biri de olsa burda yani anlatamam çünkü çok üzgünüm de bir yandan. Şöyle nefesimi tutuyorum bırakasım gelmiyor kıpkırmızı yapıyorum kendimi sonra da öyle hızlı nefes alıp veriyorum ki yani başım dönüyor gözlerim kararıyor beynimin hücreleri ölüyor falan. Hay sokıyım böyle işin bir tarafına ya. Aman.
9 Aralık 2012 Pazar
Bö.
Şimdi dili bildiğimden olsa gerek anlıyorum sözleri. Puff..
I secretly longed for something which had never existed..
I secretly longed for something which had never existed..
8 Aralık 2012 Cumartesi
Öyle işte.
Eskiye gidelim şimdi. Sıralara. Kimisi
vardı ki o zamanlar sadece duyar. Kimisi de vardı ki hem duyar hem dinler.
Kimisi hem duyar hem dinler hem de sorar. Kimisi de işte hem duyar hem dinler
hem sorar hem de anlamına bakar. Evet, ben de sıkıldım işte anlatmaya
çalıştığım bu. O hem duyup hem dinleyip hem sorup hem anlamına bakanlar sıkıcı
olurlar. Peki ya duyup, dinleyip sormadan söyleyenler. İşte ben onlardandım.
Daha az sıkıcı ve daha az akıllıydım. Hayatta kaybettiğim noktalardan biri. Hep
aynı ritimde gitmeyip belirli bir süre sonra hızlandığım için ne kaybettiysem
bundan kaybettim. Etrafın ritmine uymadım hep kendi ritmime uymaya devam ettim
ve derken derken bocaladım.
Velhasıl geçmişte günler içerisinde
hatırlayamadığım bazı saat aralıkları var onları neden hatırlayamadığımı
anladım. Sonra da sinirlendim, kızdım! Roar!
Neyse işte ben hep söyledim hiç anlamına
bakmadım.
3 Aralık 2012 Pazartesi
485 gün 6 saat.
Dönemlik okulda ağlama seasımızı da tamamlamış bulunuyoruz inşallah.
Çok yoruldum anne. Çok yoruldum ben ama sen beni hiç görmedin, anlamadın. Sonra ben gine ağladım. Sonra da evime geldim oturdum 2 kaşık tarhana çorbamı içtim. Sonra kimse görmezken sigara içtim. Sonra yazdım. Ama kod yazmadım.
Şimdi değişiyoruz. Anlıyoruz gibi sanki. Ama değil. Yok. Kalmadı, bitti dedik de bitmedi.
Yarın artık.
Çok yoruldum anne. Çok yoruldum ben ama sen beni hiç görmedin, anlamadın. Sonra ben gine ağladım. Sonra da evime geldim oturdum 2 kaşık tarhana çorbamı içtim. Sonra kimse görmezken sigara içtim. Sonra yazdım. Ama kod yazmadım.
Şimdi değişiyoruz. Anlıyoruz gibi sanki. Ama değil. Yok. Kalmadı, bitti dedik de bitmedi.
Yarın artık.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)